41 Yıl Geçti! 12 Eylül Darbesi’nde Neler Oldu?
Neler Var?
Türk demokrasi tarihinin en kara günlerinden olan 12 Eylül 1980 darbesinin izleri hala tam olarak silinebilmiş değil. Türkiye hala bu darbe ile yürürlüğe giren darbe anayasası ile yönetilirken, birçok insan yaşadığı kara günleri ve işkencelerin psikolojik baskısını yaşamaya devam ediyor.
Sağcısı veya solcusu bu ülkenin henüz gencecik evlatları birbirini öldürürken izleyenler ve şartların oluşmasını bekleyenler, yaptıkları darbeyle de gençlerin ölümüne neden oldular. Hatta yaşını büyütüp astıkları gençler bile oldu.
Günümüzde taraflı tarafsız herkes o dönemde olanların yanlış olduğunu kabul ediyor. Hatta dönemin en önemli mağdurlarından olan rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu bile, “Koca ülkeye sığamadık ama bir odaya sığdık” demişti. İşte demokrasi tarihimizin kara lekesi olan 12 Eylül Darbesi ve devamında yaşananlar…
4 Ay Hazırlık Yaptılar
Hain darbeciler 4 ay kadar hazırlık sürecinin ardından, “Bayrak Harekâtı” verdikleri darbe planını eyleme dökme kararı aldılar. Darbeyi 11 Temmuz günü gece 04.00’te yapmayı planlayan kirli eller, Süleyman Demirel hükümetinin aldığı güvenoyu nedeniyle darbeyi ertelediler.
Önce Meclis Lağvedildi
Başını dönemin Genelkurmay Başkanı olan Orgeneral Kenan Evren’in çektiği kirli zihniyet, ülkedeki tüm yetkileri ellerine alarak demokrasiyle zıt bir şekilde halkın seçtiği meclisi lağvettiler.
Dernekler, Siyasi Partiler ve Vakıflar Hedef Alındı
Darbenin ilanıyla birlikte Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu ve THK gibi sivil toplum kuruluşları dışındaki tüm dernekler, vakıflar ve siyasi partiler kapatıldı ya da çalışmaları durduruldu.
Kirli zihniyet Bülent Ecevit ile Başbakan Demirel’i Hamzakoy’a sürgüne göndererek siyasi yasak getirdiler. Aynı zamanda Alparslan Türkeş ve Necmettin Erbakan’da siyasi yasaklardan nasiplerini aldılar ve Uzunada’ya sürgün edildiler.
Sağcı ve Solcu Gençlerin İdamları Başladı
Halen düşünenleri ürperten kararlara imza atan diktatör zihniyet, 9 Eylül 1980 tarihinde sol görüşe sahip gençlerden Necdet Adalı’yı, ülkücü görüşe sahip olan gençlerden ise Mustafa Pehlivanoğlu’nu idam ettiler.
“Asmayalım da Besleyelim mi?” Diyerek 17 Yaşındaki Genci Astılar
17 yaşında olan Erdal Eren, inzibat askerini öldürmekle suçlanıp hakkında idam kararı verildi. Ancak o dönem yapılan suçlamaların ne kadar doğru olduğu her zaman tartışmaya açık oldu. Çünkü 13 yaşındaki kız çocuğunu Ulucanlar Cezaevi’ne getirerek sırf dayısının yerini öğrenmek için işkence yapanlar yine bu darbecilerdi. Cezaevlerinde döverek işkence altında öldürdükleri gençleri ailelerine, “intihar etti” diyerek teslim edenlerde yine onlardı.
Erdal Eren’in idam kararı Yargıtay tarafından iki defa iptal edilmiş, ancak darbeyle iktidarı ele geçiren MGK karar alarak 17 yaşındaki gencin yaşını büyüterek asmışlardı. Kenan Evren’in Erdal Eren için söylediği “asmayalım da besleyelim mi?” sözü, adeta darbenin mottosu olmuştu.
650 Bin İnsan Gözaltına Alındı 517 Kişi İdam Cezası Aldı
650 bin insanı gözaltına alıp günlerce işkence altında sorgulayarak mağdur eden darbeciler, 517 kişinin idam cezası almasını sağladılar. Bu kişilerden 50’si asılırken, gazetecilere de binlerce yıl hapis cezaları verildi.
14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarılırken, 30 bin insan ise işten çıkarıldı.
Darbe Anayasası Ülkeyi Geriye Götürdü
Darbecilerin yürürlüğe koyduğu anayasa, ülkenin yıllarca geriye gitmesine neden oldu. hatta bu anayasa nedeniyle on binlerce insanın mağduriyetleri de yıllarca devam etti.
Ülke ekonomiden eğitime birçok alanda geriye giderken, cunta baskısı bu anayasa sayesinde sonraki yıllarda da hissedilir şekilde devam edecekti ve etti.
Darbeciler Yargılandı
12 Eylül 2010 gibi anlamlı bir günde Türkiye referanduma giderek, darbecilerin yargılanmasının önü açıldı. Darbecilerden bazıları ağırlaştırılmış müebbet alırken, bazıları da çeşitli hapis cezalarına çarptırıldılar. Ancak Kenan Evren gibi isimler aldıkları cezayı Yargıtay’a taşımışlar ve bu süreçte öldükleri için davası düşmek zorunda kalmıştır.
Ölümünün ardından sadece bir avuç insan tarafından cenazesi kaldırılan Kenan Evren, bu dünyadan giderken sevilmemenin ve yaptığı kötülüklerin karşılığını da herkese göstermiş oldu.